Yaşadığımız bu güzel topraklar üzerinde ülkemde son bir kaç yıldır karamsarlık havası gözlemliyorum.
İçimde ise yıllardır kabından dışarı fışkırmak için bekleyen enerji olduğunu ve bu enerjinin bu tablo karşısında tedrici olarak zayıfladığını hissetmeye başlamıştım. Ancak bu olumsuz tablonun bizlerin başarısız olmasına neden olacağı aşikardır. Bu negatif düşünceler yerine pozitif düşünebilsek aslında çok şeyi değiştirebiliriz diye düşünüyorum. Bu konu parelelinde yapmış olduğum araştırmalarda pozitif düşünce paralelinde bizlerin başarılı olması için dört şeye ihtiyacımız olduğuna inanıyorum:
İlişkiler: Başarı için gerekli olan büyük beceri çevremizdeki insanlarla anlaşabilme yeteneğidir.
Teşkilatlanma: Eğer hayalleriniz büyükse, bunları ancak bir takımla gerçekleştirebilirsiniz.
Davranış biçimi: Seviyenizi yeteneklerinizden çok davranışlarınız belirleyecektir.
Liderlik: Eğer kişisel etkinliğinizi arttırmak istiyorsanız bunu yapmanın yegane yolu liderlik becerilerinizi arttırmaktır.
Hepimiz bir zaman mutlaka düşünmüşüzdür; Başarının kökü nedir?
Aile geçmişinden dolayı mı? Tabii ki iyi bir aile ortamında yetişmek istenilen bir durumdur. Ancak başarılı insanların büyük bir yüzdesi parçalanmış ailelerden gelir.
Varlıktan dolayı mısır? Hayır. başarılı kimselerin çoğu orta halli veya ortanın altındaki ailelerden çıkmıştır.
Fırsat olabilir mi veya yüksek ahlaki değerlerden dolayı mıdır?
Bu değerlerin hiç etkisi yok demiyorum. Ama başarı için temel bir araç olmamakla birlikte anahtar bunların hiçbirisi değildir. Bunu doğrudan doğruya açıklamak gerekirse, başarılı olanları başarısız olanlardan ayıran tek bir faktör biliyorum:
Ortalama insanla başarılı insan arasındaki fark başarısızlıklara bakış açıları ve verdikleri tepkilerdir. Hiçbir şey insanların akılları ve kalpleriyle başarmak istedikleri şeyler üzerinde aynı tür etkide bulunmaz.
Amerikan futbolcusu Kyle Rote şöyle demişti. "Şüphesiz kafamda kazanmak için birçok yol var, ama kaybetmenin gerçekte bir tek yolu var, o da başarısız olunduğunda dönüp bunun nedenlerini araştırmamaktır. Yine bu konuda Nelson Baswell 'in şu muhteşem vecizini zikretmeden geçemeyeceğim. "Büyük olmakla sıradan olmak arasındaki fark genellikle bir insanın bir hataya nasıl baktığına bağlıdır." Yine Media News ortaklarından William Dean Singleton "Birçok insan bir hata yaptığında inatla ilerlemeye devam ederler ve sonuçta gene aynı hataları yaparlar. Tekrar tekrar deneyin özdeyişine inanırım. Ama ben onu, -Deneyin, sonra durup düşünün. Sonra tekrar deneyin,-şeklinde anlarım" der.
Başarısızlığı nasıl tanımlarsınız?
İstiklal Caddesinde bir büfe açtığımızı düşünelim. ilk zamanlarda işler iyi gidiyor. Günlük cironuzun kısa vadede beklediğinize eşit olduğunu düşünelim. Ama sistematik olmayan bir risk ile karşılaşıyorsunuz ve işler kötü gitmeye başlıyor. Artık işletmeniz işletme giderlerini karşılayamaz duruma geliyor ve dükkanınızı kapatıyorsunuz. Bu yatırımda zarar ettiğiniz aşikar. Ancak asıl önemli olan gerçekten başarısız mı oldunuz? İnsanların başarısızlıkla ilgili en önemli sorunlarından biri hayatlarındaki izole edilmiş durumları yargılamakta çok aceleci davranmaları ve bunu başarısızlık olarak damgamalarıdır. Bunun yerine, büyük resmi gözönünde bulundurmaları gerekir. Bakış açınızı değiştirmeniz daha sebatkar olmanıza, ve sonunda hedeflerinize ulaşmanıza yardım edecektir.
Öyleyse başarısızlığa nasıl hüküm vereceksiniz. Başarısızlık olmayan yedi şeye bir göz atarak başlayalım.:
İnsanlar başarısızlığın kaçınılabilir bir şey olduğunu düşünürler. Değildir. Herkes başarısız olur, yanılır ve yanlışlık yapar. "Hata insana, affetmek Allah'a mahsusdur" sözünü duymuşsunuzdur. Papa Alexander bunu yaklaşık 250 sene önce yazmıştır.
İnsanlar başarısızlığın bir olay olduğunu düşünürler. Değildir. Başarısızlık varabileceğiniz bir yer değildir. Tıpkı başarı gibi, başarısızlık ta bir anlık olay değildir. Bir yol boyunca hayatı ele alış tarzınızdır.
İnsanlar başarısızlığın nesnel bir şey olduğunu düşünürler. Değildir. Girişimcilerin çoğunlukla başladıkları ilk işi yürütemediklerini biliyor muydunuz? Veya ikinciyi? Veya üçüncüyü? Tulane Üniversitesi İşletme profesörü Lisa Amos'a göre, girişimciler işlerinde başarılı olmadan önce ortalama 3.8 kez başarısız olmaktadır. Onları problemler, yanlışlıklar veya hatalar caydırmamaktadır. Neden? çünkü onlar aksaklıkları başarısızlık olarak görmemektedirler. Üç adım ileri ve iki adım geri atmanın her zaman bir adım ileri atmaya eşit olduğunu bilirler. Ve sonuçta, ortalamayı aşarlar ve başarılı olurlar.
İnsanlar başarısızlığın düşman olduğunu düşünürler. Değildir. Çoğu insan başarısızlıktan vebadan kaçar gibi kaçmaya çalışır. Ondan korkarlar. Fakat başarıyı yaratmak mücadele ister. NBA koçu Rick Pitino bunu daha da kuvvetle ifade etmiştir. "Başarı iyidir," der "Bu gübre gibidir. Koçluk hakkında ne öğrendiysem yaptığım hatalardan öğrendim."
İnsanlar başarısızlığın telafi edilemez olduğunu düşünürler. Doğru değildir
İnsanlar başarısızlığın utandırıcı olduğunu düşünürler. Değildir. Hata yaptığınızda bunun sizi hayal kırıklığına uğratmasına izin vermeyin. Bunun başkalarının gözünde utandırcı bir şey olduğunu düşünmeyin. Her başarısızlığı başarı için bir basamak yapın.
İnsanlar başarısızlığın her şeyin sonu olduğunu düşünürler. Değildir. Başarısızlık sadece başarıya ulaşmak için ödediğimiz bir bedeldir. Hiç kimse son nefesini verinceye kadar başarısız olduğu sonucuna varamaz. İnsanlar doğal olarak atalete eğimlidirler. Bu nedenden dolayı kendini geliştirmek bir mücadele gerektirir. Bu aynı zamanda her başarının özünde bir güçlük yaratmasının da nedenidir. Başarı süreci, tekrarlanan hatalardan ve daha yükseğe çıkmak için yapılan devamlı bir mücadeleden ibarettir. Liderlik uzmanı Peter Drucker, "daha fazla hata yapmak bir insan için daha iyidir, çünkü deneyebileceği daha fazla şeyler ortaya çıkar. Üst düzey bir görevi hiç hata yapmayan bir insana asla teklif etmezdim..."der. Hayallerinizi gerçekleştirmek için, sıkıntıları kucaklamalı ve başarısızlığı hayatınızın sıradan bir parçası haline getirmelisiniz.
Çalışmayı iddialı bir cümle ile bitiriyorum."Eğer başarısızlığa uğramıyorsanız, muhtelemen gerçekten ilerlemiyorsunuzdur."
Kaynakça;
1- Büyük düşünmenin büyüsü, Dr. David J.Schwartz 2- Zengin baba fakir baba, Robert Kiyosaki 3- Gelecek için Yönetim, Peter Drucker 4- Gerçeklik dakikaları, Jan Carlzon 5- Sınırsız güç, Anthony Robbins
Sedat DİNÇER Ekonomist - Mali Analist
(Yazar hakkında: 1976 doğumlu, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur Para ve Sermaye Piyasalarında Yatırım Uzman asistanlığı ve danışmanlık yaptı. Halen İnterdekor Şirketler Topluluğu yönetim merkezinde Krediler-Finansman-Risk yönetimi departmanında Mali Analist olarak görev yapmaktadır.)